Büyük olasılıkla tüm gebeliğiniz boyunca etrafınızdaki pekçok kadın size kendi doğum öyküsünü anlatacak, bazısı çok zorlandığını bazıları da çok rahat bir doğum yaptığını söyleyecektir. Bu hikayelerin ortak yanı hiçbirinin diğerinin aynısı olmamasıdır. Gerçekten de doğum eylemi özel bir durumdur. Farklıkadınlarda değişik şekillerde olduğu gibi aynı kadının farklı doğumları da birbirinden çok değişik olabilir.
Doğum eyleminin farklı olmasına karşın yaklaşan doğumun belirtileri genelde benzerdir. Her kadında tüm belirtiler olmayabilir ancak varlığı doğumun irkaç gün ile birkaç hafta arasında gerçekleşebileceğini gösterir.
Gebeliğinizin son dönemlerine nefes almada zorlanmaya başlamanız normaldir. Bebeğinizin artık diyafram kasını iyice yukarı doğru itmesi ve göğüs boşluğunun azaltması bunun temel nedenidir. Doğum yaklaşırken bebeğin kafası doğum kanalına doğru iner. Bu sayede göğüs boşluğu ve diyaframınız üzerindeki baskı azalır. Artık daha rahat soluk alıp verebildiğinizi ve sanki hafiflediğinizi hissedebilirsiniz. Öte yandan bebeğin başının aşağıya inmesi mesaneniz üzerindeki baskının artmasına neden olur. Bunun sonucunda da tıpkı gebeliğinizin erken dönemlerinde olduğu gibi sık sık idrara çıkma gereksinimi duyarsınız.
Bebek aşağıya indiğinde dışarıdan bakanlar karın yapınızın değiştiğini söyleyebilirler. Ya da nadiren ne siz ne de dışarıdan bakanlar böyle bir değişimin farkında olmayabilirler.
Gebelik sırasında rahim ağzı sümüğümsü bir yapı ile doludur. Mukus tıkaç adı verilen bu birikmiş salgılar bebeği dış etkenlere karşı korur. Doğumun yaklaşması ile birlikte rahim ağzı gevşemeye başlar ve bu tıkaç düşer. Halk arasında bu durum nişan gelmesi olarak adlandırılır ve doğumun artık çok uzak olmadığı gösteren işaretlerden birisidir.
Her 10 hamile kadından birisinde amniyon kesesi beklenmedik bir zamanda yırtılır ve amniyon sıvısı dışarı boşalır. Suyun gelmesi olarak adlandırılan bu durum da doğumun yaklaştığını gösterir. 36. haftadan sonra suyun gelmesini takiben genelde 24 saat içinde eylem kendiliğinden başlar. Suyunuz geldiğinde zaman kaybetmeden doktorunuzu arayın. Amniyon kesesi açıldıktan sonra bebeğinizi enfeksiyonlara karşı koruyacak hiçbir bariyer kalmadığından asla vajina içerisine tampon gibi maddeler yerleştirmeyin ve cinsel ilişkide bulunmayın.
Tüm hamileliğiniz süresince kendinizi çok bitkin ve yorgun hissedebilir ve fırsat bulduğunuz her an ufak bir şekerleme yapmak gereksinimi duyabilirsiniz. Bu hamilelikte çok nadir krşılşılmayan bir durumdur. Ancak bir sabah uyandığınızda kendinizi bir anda çok enerjik hissedersedip temizlikten alışverişe pekçok işi yapak için koşuşturur vaziyette bulursanız şaşırmayın. Pekçok kadın doğumdan kısa bir süre önce bu şekilde hissetmektedir.
Şart olmamakla birlikte aşağıdaki belirtiler de doğumun yaklaştığını düşündürür.
Tüm bu bulguların görülmesinin şart olmadığını, kadından kadına değişebileceğini unutmayın.
NOT: bu yazı Dr Alper Mumcu (www.mumcu.com)’dan alınmıştır