Korunmasız girilen bir cinsel ilişkiden hemen sonra istenmeyen bir gebeliğin önüne geçilmesi amacıyla uygulanan doğum kontrol yöntemleri acil kontrasepsiyon olarak adlandırılır. Günümüzde bu amaçla kullanılan iki yöntem hormonal kontrasepisyon ya da rahim içi araç (RİA) (spiral) yerleştirilmesidir. En sık bilinçli olark girilen korunmasız bir ilişki sonrasında kullanılmakla birlikte örneğin prezervatfin yırtılması gibi beklenmeyen durumların ortaya çıkması halinde de kullanılmaktadır. Bir diğer uygulama alanı ise tecavüz mağdurlarıdır.
Hormonal acil kontrasepsiyon spirale göre daha popüler bir uygulamadır. Doktorunuz ilişkinin üzerinden geçen zamanı ve durumunuzu göz önüne alarak size en uygun yöntemi önerecektir.
Yurt dışında uzun süredir satılan ertesi sabah hapı ya da orijinal deyişiyle morning after pill içinde belirli sayıda doğum kontrol hapı içeren ilaçlardır. Ancak bu isim yanlış anlamalara neden olabilmektedir. Çünkü yöntem sadece 24 saat değil ilişkiden sonraki ilk 72 saat içinde etkili bir şekilde kullanılabilir.
Bu ilaçlar Amerika Birleşik Devletlerinin bazı eyaletlerinde eczane ve marketlerde reçetesiz olarak satılabilmektedir. Bazı eyaletler ise sadece doktor reçetesi ile alınabilmektedir. Ülkemizde ise 2003 yılının son aylarında iki değişik marka ertesi gün hapı piyasaya sunulmuştur. Bu ilaçlar eczanelerden reçetesiz olarak alınabilmektedir.
Pek çok istenmeyen gebelik korumasız ilişkiler ya da prezervatif yırtılması gibi kazalar sonrası oluşmaktadır. Acil kontrasepsiyon dölenme oluşsa bile bu embryonun rahim içine tutunmasını engeller. Bu nedenle düşük yapmak için kullanılamaz. Var olan bir gebelik durumunda ilaç hiçbir işe yaramayacaktır.
Korunmasız ilişki sonrası alınan yüksek doz hormonların gebelik oluşumunu nasıl engellediği tam olarak açık değildir. Bu konuda birkaç değişik mekanizmanın rol aldığı düşünülmektedir. Acil kontrasepsiyon amacıyla alınan hormonlar hamilelik için gerekli olan doğal hormonal dengeyi bozarak ya yumurtlamanın gecikmesine neden olmakta ya da rahim zarında düzensizlik yaratarak embryonun buraya tutunmasını engellemektedir.
Tedavinin etkili olabilmesi için hem östrojen hem de progesteron adı verilen hormonların birarada alınması gereklidir. Bir diğer alternatif olan sadece progesteron alınması ise diğer yönteme göre etkinliği tam olarak aydınlatılamamış bir yöntemdir. Ancak son zamanlarda yapılan araştırmalar sadece progesteron içeren hapaların da korunmasız ilişki sonrası erken dönemde alındığında etkili olabildiğini göstermektedir. Progesteron hormonunu bloke eden ajanlar ise çok yüksek etkinliğe sahip olmakla birlikte tüm dünyada henüz kabul görmemiş ilaçlardır. Benzer şekilde yüksek doz östrojen kullanımının da hem etkinliği tartışmalıdır hem de yan etkisi fazladır.
Korunmasız ilişkiyi takiben ilk 72 saat içinde, 12 saat arayla toplam 2 kere alınan belirli dozda östrojen ve progesteron hormonu şeklinde olan uygulamaya Yuzpe yöntemi adı verilir. Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi tarafından güvenli olduğu 1997 yılında onaylanan bu yöntemin başarı şansı %97-98 civarındadır. Ancak hamile kalma şansının en yüksek olduğu dönemde ilişkiye giren kadınlarda başarı şansının biraz daha düşük olması beklenir. Kanada Jinekolog ve Obstetrisyenler birliğine göre Yuzpe yöntemi acil kontrasepsiyon uygulanmadığında oluşacak tüm gebeliklerin %75'inin önüne geçmektedir. Tedavi ilk 72 saat süresince etkin olmakla birlikte ne kadar erken uygulanırsa etkinliği o oranda artmaktadır. Yine son zamanlarda yapılan araştırmalar önceki bilgilerin aksine korumanın ilk 72 saat ile sınırlı olmadığını, etkinliğin 120 saate kadar uzayabildiğini ortaya koymuştur.
Yuzpe yönetminin kullanılmaması gereken tek durum bir gebelik varlığıdır. Dünya Sağlık Örgütüne göre Yuzpe yönteminin kullanılmamasını gerektiren bilinen bir tıbbi durum yoktur. İngiltere'de 13 yılda 4 milyondan fazla kullanım sonrası sadece 6 hastada ciddi yan etki bildirilmiştir. 3 hastada damarlarda pıhtı oluşumu bildirilirken 3 hastada da beyinde hasar yaratan olay saptanmıştır ancak bu 6 olguda da olayın acil kontrasepsiyon ile kesin bağlantısı gösterilememiştir. Genel olarak doğum kontrol hapı kullanması sakıncalı olan kişilerde hormonal acil kontrasepsiyon da tercih edilmemelidir.
Yuzpe yönteminde en sık karşılaşılan yan etki bulantı ve kusmadır. Hastaların %50'sinde bulantı görülürken 'unda kusma da olaya eşlik etmektedir. İlaç alımından 30 dakika önce bulantı giderici ilaç kullanımı ya da ilacın tok karnına alınması bu yan etkileri azaltabilir. Diğer yan etkiler ise baş ağrısı, halsizlik ve kasık ağrısıdır (rahimde kramp tarzında kasılmalara bağlı olarak). İlacı aldıktan sonra 1 saat içinde kusma olursa dozun tekrarlanması gerekebilir.
Hap kullanımını takiben hafifi lekelenme tarzında kanama olabilir. Adet kanaması ise bekleneneden biraz daha önce gelebilir.
Yuzpe rejiminden farklı olarak acil korunmada önerilen bir başka yöntem de sadece progesteron içeren ilaçlardır. Ülkemizde de 2003 yılının son aylarından itibaren eczanelerde reçetesiz satılmaya başlanan bu ilaçların etkinliği Yuzpe rejimine göre biraz daha düşük olsa da bulantı ve kusma gibi yan etki görülme sıklığı daha azdır.
Korunmasız bir ilişki sonrası istenmeyen bir hamileliğin önüne gemek için kulanılabilecek olan bir diğer yöntem de spiral takılmasıdır. Spiralin bu h2 engellediği tam olarak bilinmemekle birlikte başarısız olma olasılığı 1000'de birden daha düşüktür.
İlişkiyi takip eden ilk 7 gün içinde spiral takılabilir. Aktif ya da kısa süre önce geçirilmiş pelvik iltihabi hastalığı olanlarda ya da cinsel yolla bulaşan hastalıklar açısından yüksek risk grubunu oluşturan kadınlarda spiral tercih edilmesi gereken yöntem değildir.
Acil kontrasepsiyon amaçlı spiral kullanımına bağlı görülebilecek yan etkiler normalde görüebilecek olan yan etkiler ile benzerdir. Bunlar kramp, kanama, enfeksiyon gibi etkilerdir.
NOT: Bu yazı Dr Alper Mumcu (www.mumcu.com)’dan alınmıştır